Selanik Türküsü'nün Hikayesi

İçimizi yakan bir türküdür Selanik Türküsü… Mustafa Kemal Atatürk'ün de en sevdiği türkülerden birisidir. Peki nedir bu yürek ...bu Selanik türküsü içimizi yakan bir
türküdür Selanik türküsü Mustafa Kemal
Atatürk'ün de en sevdiği türkülerden
birisidir Peki nedir bu yürek Dağlayan
dillerden düşmeyen türkünün hikayesi üst
Sema Selanik Çarşısı'nda kumaş satan ve
etrafında sevilip sayılan bir esnaftır
bir gün dükkana çevre köylerin
bilinmeyen Mehmet adında bir genç gelir
alışveriş için kumaşları bakarken üst
zamanında sohbet ederler Aslında Mehmet
Selami iş aramak için gelmiştir bir üst
zamanın gözü ve Mehmet tutunca Türk
yanında çalışmaya başlar hem işi çabuk
öğrenir hem dürüst zamanın güvenini
kazanır gel zaman git zaman Mehmet üst
tamamının kızı fitnata gönlünü kaptırır
Güleç yüzlü gözleri tütün rengi dişleri
sedeften daha parlak da gamzesi Can
alacak Bir Müslümanın göz bebeği en
küçük
o Gitmez nice aileler oğullarını istemiş
üst ama çocukluğuna doğrusun babasının
yüreğine Esenlik olsun Zamanı gelince o
da bluz evini ocağını diye kimselere
vermemiştir kızıma birbirlerine Sevdalı
olduklarını duyunca oğlu gibi sevdiği
Mehmet everir kısmına ailelerde uygun
görünce Düğün hazırlıkları başlar Bir
Müslümanın elinde Bunlar olup biterken
Selanik üstünde kötü günlerin ağırlığını
Taşıyan bulutlar uçuşuyordu sadece
Selanik değil bütün terez bölgesini
adına Kore denilen bir hastalık kasıp
kavurmaya başlamıştık kimse bu
hastalığın Selanik limanlarındaki ejderi
gemilerden yayıldığını söylüyor kimse
Balkan içlerinde alevlenen savaştan
kaçıp şehri sığmam göçmenlere bağlıyordu
her şeyi eski cami derin minarelerinden
sela sesleri duyuluyor sıra sıra cemaati
cenaze namazını duruyor çocuklar
kadınlar teneşir başlarında ağlıyordu
düğün yaklaştıkça 3
o eli Fitnat bütün vücudumu saran Ateş
edindirmeye elma sirkesine batırılmış
tülbentler Yetmedi ana-babaya bir telaş
aldı ki benzeri yok hastaneye taşınır
hemen yaşlı bir you Doktor muayene etti
genç kızı ve gözleri yaşararak
ana-babanın duymak istemediği o illetin
adını söyledi Kolera yüzlerce Can alıp
millet fitnatı da pençesini almıştı
demek Günden güne sararıp Solan Fitnat
yakında öleceğini bildiğinden içindeki
acıyı duyguları Türkiye döker ve
düğününe 3 gün kala ölür Mehmet çok
sevdiği fitnatın mezarını kendi kazar ve
onların bıraktığı Türk'ü de içini yakan
acıyı haykırarak tamamlar İşte bu Türk

kübü
bu taşın boka sever mi